Ders: Fen Bilimleri
7.SINIF 1.ÜNİTE : GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ
UZAY ARAŞTIRMALARI
Gök Bilimi:
Gök cisimlerinin uzaydaki durumlarını ve
hareketlerini inceleyen bilim dalına gök
bilimi denir.
Gök Bilimci:
Gök bilimi ile ilgili alanda çalışan kişilere
gök bilimci (astronom) adı verilir.
Gök bilimcilerin çalışma alanları uzaydır.
Uzay :
Dünya atmosferinin dışında gök cisimlerini içine alan sonsuz boşluğa uzay denir.
Uzay Teknolojisi :
Çeşitli araçlarla uzaya çıkılmasını sağlayan,
uzayda yapılan araştırma sonuçlarını Dünya’ya ulaştıran teknolojilere uzay teknolojisi adı verilir. Roketler,
uydular, uzay sondaları ve uzay istasyonları uzay araştırmalarına büyük katkı
sağlayan teknolojik ürünlerdir.
Roketler : Bir uzay aracını atmosferin dışına taşımak
için kullanılmaktadır.
Uzay Mekikleri : Roketler
gibi hızla yükselebilen, uçaklar gibi manevralar yapabilen ve tekrar yere
inebilen uzay araçlarıdır. Gök biliminin yeniden kullanılabilen ilk
araçlarıdır. Uzay mekikleri sayesinde uzaya insan taşınabilmaktedir.
Uzay Sondası |
Uzay Sondaları : Bir gezegeni veya bir gök cismini incelemek
için gönderilen araçlardır. Bu araçların gönderildiği gök cisminin yakınında
uçma, yörüngesinde dolaşma veya üzerine inme gibi görevleri vardır. Fotoğraf
çekme, atmosfer ve toprak analiz etme gibi özellikleri bulunur.
Yapay Uydu: Uzaya
gönderilen, Dünya’nın veya başka bir gezegenin yörüngesine yerleştirilen uzay
aracıdır. İletişim, haberleşme, hava durumu tahmini, televizyon yayını, GPS
(Küresel Konumlama Sistemi) gibi pek çok alanda hizmet vermektedir.
Ülkemizin Uzaya Gönderdiği Yapay
Uydular :
TÜRKSAT 3A, TÜRKSAT 4A ve TÜRKSAT 4B birer haberleşme uydusudur. Bu uydular hâlen aktif olarak çalışmaktadır.
GÖKTÜRK2,
RASAT ve GÖKTÜRK 1 uyduları ise ülkemizin istihbarat
edinmek, coğrafi konum belirlemek,
çevresel değişimleri takip etmek
gibi amaçlar için uzaya gönderdiği aktif
gözlem uydularıdır.
TÜRKSAT
1B, TÜRKSAT 1C ve TÜRKSAT 2A haberleşme uyduları ile BİLSAT gözlem uydusu
görevini tamamlamıştır. (pasif)
Uzay İstasyonları: İnsanların uzayda çalışmasını ve
ihtiyaçlarını gidermesini sağlayan dev yapay uydulardır. Son teknolojiyle
geliştirilmiş olan bu istasyonlar, astronotların hem yaşayabilecekleri hem de
deneyler yapabilecekleri bir ortam olarak hazırlanmıştır.
UZAY TEKNOLOJİSİ ÜRÜNLERİ:
- MR( Manyetik rezonans) cihazı
- GPR Navigasyon cihazları
- Teflon ürünleri ( tava, tencere vb.)
- Hassas termometreler
- İtfayeci oksijen maskeleri
- Bebek mamaları
- Asansör ve yürüyen merdivenler
- Şeffaf diş teli
- Çizilmeyen güneş gözlükleri
- Kablosuz elektronik eşyalar
Uzay Kirliliği
Dünya’nın çevresinde değişik yörüngelerde
dönen ve artık herhangi bir işlevi olmayan insan yapımı cisimlerin tümü, uzay kirliliği olarak adlandırılır.
Uzay araçlarının boşalttıkları yakıt tankları, patlayan füzeler ve uzay
boşluğuna savrulmuş birçok cisim de uzay kirliliğine neden olmaktadır.
Teleskop:
Teleskop gök
yüzünde bulunan cisimleri ve gezegenleri görmemize yarayan yakınlaştırıcı bir
araçtır. Bilim insanları çok uzaklardaki gök cisimlerini incelemek ve uzay
hakkında yeni bilgiler edinmek için teleskoptan yararlanmaktadırlar. Gök
cisimleri çok uzakta oldukları için onlardan yansıyan ışınların çok az bir
kısmı gözümüze ulaşabilir ya da hiç ulaşamaz. Bu nedenle gök cisimlerini çıplak
gözle gözlemlemek zordur.Teleskoplar uzaklarda bulunan gök cisimlerinin
ışıklarını toplayarak artırır. Bu işlemi, yapısındaki özel şekilli aynalar ve
merceklerle gerçekleştirir. Bu sayede gök cisimlerinin görüntülerini
yaklaştırıp büyütebilir.
Günümüzde
aynalı ve mercekli teleskopların yanı sıra radyo dalgalarını inceleyebilen
teleskoplar da geliştirilmiştir.
Teleskop Çeşitleri:
1. Aynalı
Teleskop : Yapısında ayna olan teleskoplardır.
2. Mercekli
Teleskop: Yapısında mercek olan teleskoplardır.
3. Radyo
Teleskobu: Radyo frekansları ile bir birine
bağlanan teleskoplardır.
Rasathane (Gözlemevi):
İçerisinde büyük teleskopların yer aldığı,
gök bilimcilerin gözlem yaptığı yerlerdir.
Rasathane (Gözlemevi) yapılacak yerin özelikleri:
·
Işığın fazla
ve gereksiz kullanıldığı yerlerden uzak alanlarda kurulur.
·
Ortamın
nemine, hava olaylarına, deprem kuşaklarınada dikkat edilir.
·
Şehir
merkezlerinin dışına kurulur.
·
Optik
teleskop bulunan rasathaneler şehir ışıklarından uzakta, yüksek ve az bulutlu
yerlerde kurulurlar.Gözlem evlerinin
kurulması için en uygun yerler sıcak iklimdeki dağ tepeleridir.Ülkemizde en çok bilinen gözlem evi Antalya’da
Toros Dağlar’ına kurulmuştur.
Işık kirliliği:
Aydınlatmanın fazla olduğu yerlerde ışık
kirliliği nedeniyle geceleri gök cisimlerini görmek zorlaşır. Bu nedenle gök
cisimlerini inceleyen gözlemevleri, şehir merkezlerinin dışına kurulur.
Batılı Gök
Bilimciler:
v İlk teleskop, Hollandalı bir gözlükçü
olan Hans Lippershey (Hans Liperşey)
tarafından keşfedilmiştir
v 1609 yılında, Galileo (Galile) teleskobu geliştirmiş
ve gökyüzü gözlemlerinde kullanmıştır. Galileo,bu teleskopla Jüpiter’in bazı
uydularını ve Güneş üzerindeki bazı lekeleri
gözlemleyebilmiştir.
v Newton, 1668 yılında aynaların büyütme
özelliğinden faydalanarak aynalı teleskobu tasarlamıştır.
Türk İslam Gök Bilimcileri:
Türk İslam dünyası gök bilimi ile ilgili
birçok bilim insanı yetiştirmiştir. Uluğ
Bey ve Ali Kuşçu astronomi ile
ilgilenerek gezegenlerin hareketlerini incelemişlerdir. Ali Kuşçu İstanbul’un
enlem ve boylam değerlerini hesaplayarak güneş saati yapmıştır. Anadolu
Selçuklu Dönemi’nde Kırşehir valisi tarafından yapılan Cacabey Medresesi
tarihteki ilkgök bilimi okulu olarak bilinmektedir.
Not: Günümüzde NASA ESA gibi
kuruluşların yanı sıra Rusya, Japonya, Kanada, Çin gibi ülkelerde uzay
araştırmalarında öncülük yapmaktadır.
Not: Hubble uzay teleskobu atmosferin olumsuz etkilerinden
etkilenmemesi için uzayda
bulunur.
GÜNEŞ SİSTEMİ ÖTESİ : GÖK CİSİMLERİ
Var olan her şeyi içinde bulunduran
sonsuz boşluğa uzay denir. Uzay
boşluğunda bulunan tüm doğal cisimlerin ortak adı gök
cismidir. Bunlar Güneş, Ay, gezegen, yıldız, takımyıldız ve bulutsu gibi
cisimlerdir.
YILDIZ OLUŞUM SÜRECİ
Geceleri gökyüzünde gördüğümüz parlak
noktalar Dünya’ya çok uzak olan yıldızlardır. Yıldızlar da canlılar gibi doğar,
büyür ve ölürler. Yıldızlar, bulutsu
adı verilen gaz ve toz bulutlarından oluşur. Kendi kütle çekim kuvvetinin
etkisiyle sıkışmaya başlayan bulutsu küçük parçalara ayrılır. Bu parçaların
sıcaklığı ve yoğunluğu giderek artar.
Yıldızların hemen hemen tüm özelliklerini
başlangıçtaki kütlesi belirler. Büyük kütleli yıldızların hayatları süpernova
patlaması ile son bulur ve yıldızdan geriye nötron yıldızları veya karadelikler
kalır. Küçük kütleli yıldızların dış katmanları uzaya saçılır ve merkezlerinde
metal ve karbon yığını olan beyaz cüce kalır.
Ölen yıldızlar arkalarında toz ve gaz
bulutu bırakır ve bunlar sonunda bulutsu halini alır.
YILDIZ
Kendiliğinden ısı ve ışık yayabilen küresel
şekilli doğal gök cisimlerine yıldız denir.
Yıldızlar, merkezlerinde meydana gelen değişimler sonucu enerji üreterek ısı ve
ışık yayarlar. Yıldızların yaydığı ışınlar Dünya’dan bakıldığında titreşimli
görünür. Yıldızların titreşimli
görünmelerinin sebebi Dünya’dan çok uzak olmaları ve atmosferin bu ışınları
etkilemesidir.
Yıldızların farklı parlaklıklarda
görünmelerinin nedeni Yıldızların büyüklüklerinin ve Dünya’ya
olan uzaklıklarının farklı olmasıdır.
Sıcaklıklarına Göre Yıldızlar :
Uzayda bulunan yıldızların büyüklükleri ve sıcaklıkları birbirinden farklıdır. Yıldızlar sıcaklıklarına bağlı olarak mavi, beyaz, sarı ve kırmızı görünürler.
Uzayda bulunan yıldızların büyüklükleri ve sıcaklıkları birbirinden farklıdır. Yıldızlar sıcaklıklarına bağlı olarak mavi, beyaz, sarı ve kırmızı görünürler.
En sıcak yıldızlar mavi veya beyaz,
Orta sıcaklıktaki yıldızlar sarı,
Soğuk yıldızlar da kırmızı renkli
Yıldızların Genel Özellikleri
·
Doğal ısı ve ışık kaynaklarıdır.
·
Dünyadan bakıldığında ışıkları titreşimli görünür.
·
Canlılar gibi doğar, büyür ve ölürler.
·
Hem kendi eksenleri etrafında hem de galaksi yörüngelerinde
dolanırlar.
·
Tekli halde veya takım halinde bulunurlar.
·
Sıcaklıklarına göre farklı renklerde gözlenirler.
Bulutsu (Nebula):
Yıldız oluşum sürecinin
başlangıcında uzay boşluğunda bulunan sıcak gaz ve toz bulutlarının oluşturduğu
kümeye bulutsu denir.
Gaz ve tozdan oluşan bulutsular,
yıldızların ham maddesidir. Yıldızlar sıkışan bulutsulardan oluşur.
Sahip olduğu hidrojen elementinin verdiği
salma çizgisinden dolayı salma bulutsusu,
Yoğun olmaları sebebiyle içerisinden veya
arkasından hiçbir ışık geçirmeyen karanlık
bulutsusu,
Yakınında bulunan bir yıldızdan aldıkları
ışığı sayesinde aydınlanan yansıma
bulutsusu,
Dış katmanlarını uzaya saçarak merkezinde
sıcak bir beyaz cüce bırakan gezegenimsi
bulutsu
Büyük kütleli yıldızların ömürlerinin
sonunda şiddetli bir süpernova patlaması sonucu katmanlarını uzaya saçtığı,
dağınık yapılardaki süpernova
kalıntıları bulutsu türüne örnektir.
NOT:
Gökyüzündeki en parlak bulutsu Orion
Bulutsusu olup Dünya’ya en yakın
yıldız oluşum bölgesidir.
Kara Delikler:
Büyük kütleli yıldızların bazıları yaşam
sürecini tamamlayıp enerjilerini tamamen yitirdiklerinde kara deliklere dönüşür. Kara delikler,
ışığı bile yutabilen çok güçlü çekim gücüne sahip gök cisimleridir.
Takımyıldızları:
Birden fazla yıldızın bir arada
bulunmasıyla oluşan yıldız kümelerine takımyıldız
denir.
Takımyıldızda bulunan yıldızlar bir
aradaymış gibi görünmelerine rağmen birbirinden çok uzakta bulunur.
Büyükayı, Boğa, Büyük Köpek, Yılan, Küçükayı,
Ejderha, Çoban, Kuzey Tacı ve Orion (Avcı) günlük hayatta sıkça duyduğumuz
takımyıldızlarıdır.
Işık Yılı:
Evrende gök cisimleri arasındaki
uzaklıklar o kadar büyüktür ki dünya üzerinde kullandığımız uzaklık birimi olan
kilometre yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle gök cisimleri arasındaki uzaklık
ışık yılı ile ifade edilir.
Işık yılı kavramı, bir zaman ölçüsü değil bir mesafe ölçüsüdür.
Işığın boşlukta 1 saniyede aldığı yol
300.000 (300 bin) km’dir. Işığın bu hızla 1 yılda kat etmiş olduğu mesafeye 1 ışık yılı denir.
GALAKSİLER
Yıldızlardan, yıldızlar arası gaz ve toz
bulutlarından, kara deliklerden, gezegenler ve doğal uydularından oluşan dev
sistemlere galaksi ya da gök ada denir.
Eliptik
Galaksiler : Eliptik
galaksiler genel olarak küçük yapıdadır. Bu galaksilerde yıldızlar arası gaz ve
toz bulutları azdır.
Sarmal
Galaksiler : Sarmal galaksilerin çevresinde, merkezinden dışa doğru uzanan
parlak kollar mevcuttur. Galaksinin merkezinde yaşlı yıldızlar, kollarda ise
daha genç yıldızlar bulunur. Samanyolu ve
Andromeda Galaksisi, sarmal
galaksilere örnektir.
Düzensiz
Galaksiler : Bu galaksiler belli bir
biçime sahip olmadığından düzensiz galaksi olarak adlandırılır.
EVREN
Üzerinde yaşadığımız dünyayı, gezegenleri,
yıldızları, galaksileri, bulutsuları ve uzayı kapsayan sonsuz boşluğa evren denir.
Sınırları halen keşfedilmediği için evren sonsuz büyüklükte kabul edilir.
Evrenin oluşumuyla ilgili genel olarak iki görüş vardır.
Newton’un “hareketsiz ve başlangıcı olmayan evren” görüşüdür.
Bu evren görüşüne göre, evren sonsuzdan beri vardır ve varlığını şu anki hâli
ile sonsuza kadar devam ettirecektir.
Birçok bilim
insanı
tarafından kabul edilen görüş ise evrenin bir başlangıcı olduğudur. Bu görüşte
“Big Bang (Büyük Patlama)” Teorisi’ne dayandırılmaktadır. Günümüzden
yaklaşık 15 milyar yıl önce evrenin bir patlama sonucu meydana geldiği
düşünülmektedir.
1 Yorumlar
Teşekkürrler!
YanıtlaSil