6.ÜNİTE: VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER VE SAĞLIĞI

1-DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEM

Vücudumuzdaki sistemlerin düzenli,uyumlu ve sorunsuz çalışmasını sağlar.

Denetleyici ve düzenleyici sistem = sinir sistemi + iç salgı sistemi
                                   



* Merkezi sinir sitemi sistemin yöneticisi ve denetleyici kısmıdır.

A-MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ

BEYİN:

  • Kafatası içerisindeki en büyük sinirsel organdır.
  • Yapısında milyarlarca sinir hücresi ağ şeklinde bulunur.
  • Öğrenme-hafıza ve yönetim merkezi
  • Duyu organlarından gelen uyarıları değerlendirir.
  • İskelet kaslarının çalışmasını yönetir.
  • Acıkma-susama ,  uyku-uyanıklık olaylarını düzenler.
  • Vücut sıcaklığını ,kan basıncını ayarlar.
  • Hormonların salgılanmasını kontrol eder.
  • Öğrenme , düşünme , hafıza , ve hayal kurulmasını sağlar.
  • Konuşma ve istemli hareketlerimizin gerçekleşmesini sağlar.

*Beyin görev yapamazsa buna “bitkisel hayat” denir.

BEYİNCİK:
  • Yapısı beyne benzer ve küçüktür.
  • Kafatasının arka alt tarafında bulunur.
  • Hareket ve denge merkezidir.
  • Kulaktaki yarım daire kanalları ile birlikte vücut dengesini sağlar.
  • İskelet kaslarının birbiriyle uyum içinde(kasılma ve ritim derecesini ayarlayarak)çalışmasını sağlar.

   Ör:İnsanların ritimsel yürümesi, koşması,
       Kuşların havada ahenkli uçması,
       Balıkların suda düzenli yüzmesi… örnek verilebilir.
*Beyinciği çıkarılan bir kuş yalpalayarak uçar.

OMURİLİK  SOĞANI:
  • Yüzeyi düz olup soğana benzer bir şekle sahiptir.
  • Boynun üst kısmında bulunur.
  • İstem dışı çalışan iç organları yönetir.
  • Beyin ile omurilik arasında yer alır.
  • Solunum-Sindirim-Dolaşım-Boşaltım  organlarının çalışmasını düzenler.
  • Çiğneme – yutma – kusma – tükürük salgılama – öksürme – hapşırma – nefes alma gibi istemsiz hareketleri de yönetir.

*Omurilik soğanı zedelenen bir insan yaşayamaz. Bu nedenle omur ilik soğanına hayat düğümüde denir.

OMURİLİK:
  • Omurga içindeki kanalda yer alır.Organlardan beyne,beyinden organlara giden sinirler buradan geçer.
  • Sinirler omurilikte çaprazlaşır. Vücudun sağ tarafını beynin sol tarafından gelen sinirler, vücudun sol tarafını beynin sağ tarafından gelen sinirler yönetir.
  • Organlar ile beyin arasındaki bilgi (sinirsel) iletimini sağlar
  • Refleks davranışlarının oluşumunu sağlar.       

   
*Omurilik görev yapamazsa kaslarla beyin arasındaki iletişim kesilir. Beyin kasları yönetemez buna felç denir.

*Sinir dokusunu oluşturun hücrelere nöron denir. Milyarlarca nöron insan vücudunu ağ gibi sararak yönetimi sağlarlar. Nöronlar görevleri için aşırı farklılaşmış olup bölünme yetenekleri yoktur. Çalışmaları sırasında bol miktarda enerji harcarlar.



B-ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİMİZ

  • Vücudu ağaç kökü şeklinde saran sinir liflerinden oluşur.
  • Merkezi sinir sistemi ve vücut organları arasındaki sinirsel iletimi sağlar. 


DUYU İLETİMİ NASIL GERÇEKLEŞİR?
-UYARI:Canlıyı içerden ve dışarıdan etkileyen değişmelere denir.Ses,ışık,tat,basınç..v.b.
-UYARTI MESAJI:Uyarıların sinir hücrelerine oluşturduğu değişmelere  denir.
-CEVAP:Uyartı mesajı beyinde değerlendirilir ve uyarıya karşı bir cevap oluşturulur.
-TEPKİ:Beynimizin verdiği cevap ilgili organlara  sinirler aracılığı ile taşınır ve uyarıya TEPKİ verilir.


A-)Duyularımızda bulunan özel hücreler  :UYARI mesajını alır.
B-)Sinirler                                                     :UYARTI mesajını taşır.
C-)Beyin                                                        :CEVAP oluşturur.
D-)Sinirler                                                    :Cevabı Taşır.
E-)Kaslar veya Organlar                             :TEPKİ oluşturur.

REFLEKS
-Dışarıdan duyu organlarına gelen ani-güçlü-etkili uyarılara karşı vücudumuzun verdiği tepkilere denir.
-Refleks hareketi omurilik tarafından gerçekleştirildiği halde beynimiz tarafından kontrol edilir.
- Vücudu koruyucu özelliğe sahiptir.

ÖRNEKLER;

-İğne Batan Elin Çekilmesi
-Diz Kapağına Vurulduğunda Ayağın Hareket Etmesi,
-Sobadan Elin Hızla Çekilmesi,
-Işık Etkisi İle Gözbebeğin Büyüyüp-Küçülmesi,
-Üşüyünce Kılların Diken Diken Olması,
-Hapşırma,
-Vücut Sıcaklığı Yükselince Terlemek
- Doğan Çocuğun Emme Hareketi
- Gürültülü Sesten Ürkme
-Limon Görülünce Ağzın Sulanması
-Bisiklet Ve Araba Sürme,
-Örgü Örme Ve Dans Etmek,Yüzmek


2- İÇ SALGI BEZLERİMİZ(ENDOKRİN SİSTEM)

*Vücudumuzdaki tüm organlar arasındaki uyum ve koordinasyon sadece sinir sistemi ile  değil ayrıca iç salgı bezlerimizin de işbirliği ile sağlanır.
      Sinir sistemi      à  çok hızlı ve kısa süreli çalışır
      Endokrin sistem    à     yavaş ve sürekli ,uzun süreli
- İç salgı bezleri denetim ve düzenleme işini gerçekleştirmek üzere HORMON adı verilen kimyasal bir madde salgılarlar. Hormonu direkt kana verdikleri için bu bezler İÇSALGI bezidir.
- Hormonlar kan yoluyla tüm vücuda gider ancak sadece hedef organları neyse onu etkilerler.



Hipofiz Bezi:
 Büyüme hormonu
-İçsalgı bezlerinin çalışmasını düzenler ve denetler.
-Beyin taban kısmında nohut büyüklüğündedir.
Çok salgılanırsa devlik ;az salgılanırsa cücelik ortaya çıkar.

Tiroit Bezi:
TİROKSİN hormonu
-Büyümeyi, gelişmeyi metabolizmanın hızını ve vücudumuzdaki diğer kimyasal olayları düzenler.
- Eğer  yeterince iyot alınmazsa tirot bezi tiroksin üretmek için çok çalışır ve tiroid bezi büyür “guatr” hastalığı oluşur.
(Boynun ön kısmında H harfi şeklindedir.

Böbreküstü Bezi:
ADRENALİN hormonu
- Korku,öfke ve sevinç anında kalbin atış hızının artması bu hormona bağlıdır.
- Kan şekerini arttırır. Kanın akış hızını ayarlar.Kanın pıhtılaşma hızını da ayarlar.
- Böbreklerin üst kısmına yapışmış haldedir.

Pankreas Bezi:
Karın boşluğunda midenin hemen altında.
-ürettiği iki hormon ile kandaki şeker oranını düzenler.
İNSULİN hormonu
-Kan şekerinin düşürür.
*İnsülin salgılanamazsa kan şekeri çok artar, idrarda bile şekere rastlanır. Buna “şeker hastalığı=diyabet” denir. Böyle hastalar dışarıdan devamlı insülin hormonu almak zorundadırlar.
GLUKAGON hormonu
-Kan şekerini arttırır.

Eşeysel Bezler; 
Yumurtalık Bezi:
-Ergenlik döneminde dişilere özgü özelliklerin oluşmasını sağlar.
-Yumurta hücrelerinin oluşmasını sağlar.

Testis Bezi:
-Ergenlik döneminde erkeklere özgü özelliklerin oluşmasını sağlar.
-Sperm hücrelerinin oluşmasını sağlar

DUYU ORGANLARI

Çevremizden gelen uyarıları algılamamızı sağlayan organlara duyu organları denir. Duyu organları, yapılarında bulunan özel hücreler sayesinde uyarıları algılar. Duyu almacı(reseptör) adı verilen bu özel hücreler her duyu organına göre farklıdır.
Duyu organlarımız; göz, kulak, burun, dil ve deri olmak üzere beş tanedir.
GÖZ:

Göz, göz yuvarlağı ve göz çukuru ile bunları koruyan kısımlardan oluşmuş bir duyu organımızdır.
Çevremizdeki varlıkları görmemizi sağlar.
Kaşlar, kirpikler, gözyaşı bezleri ve göz kapağı gözü koruyan yapılardır.
Görme ile ilgili yapılar dıştan içe doğru sert tabaka, damar tabaka ve ağ tabakadan(retina) oluşur.
Sarı leke, görme olayının gerçekleştiği bölgedir. Sarı lekede görüntü ters oluşur, beyinde doğru olarak yorumlanır.
Kör noktada görme sinirleri olmadığı için görüntü bu bölgede oluşmaz.
Sert tabaka:
Gözün en dış kısmında bulunan ve gözü dış etkilere karşı koruyan bir yapıdır.
Beyaz renkli ve parlaktır.
Ön kısmında ışığı kıran saydam tabaka kornea(saydam tabaka) bulunur.

Damar tabaka:
Sert tabakanın altında bulunur.
Kan damarlarından oluşur.
Bu damarlar gözün beslenmesini sağlar.
Göze rengini veren iris yapısındaki kaslar yardımıyla göze giren ışık miktarını ayarlar.
İrisin ortasında göz bebeği bulunur. Göz bebeği, göze gelen ışığın şiddetine göre büyüyüp küçülür. Bu büyüyüp küçülme, iris tarafından sağlanır.
İris ve göz bebeğinin arkasında, ışık ışınlarının ağ tabaka üzerinde odaklanmasını sağlayan göz merceği yer alır. Göz merceği, ince kenarlı mercek özelliği gösterir.
Ağ tabaka(Retina):
Işığa duyarlı duyu almaçları ve görme sinirleri burada bulunur.
Sarı leke ve kör nokta bölgeleri bulunur.

Görme olayı nasıl gerçekleşir?
Cisimlerden yansıyan ışık ışınları saydam tabaka kırılarak göz bebeğine gelir. Göz bebeğinden geçen ışınlar göz merceğinden kırılarak sarı benek üzerine düşer. Sarı benekte oluşan görüntü ters oluşur ve oluşan görüntü duyu almaçları tarafından algılanır. Görme sinirleri aracılığı ile görüntü beyindenki görme merkezine iletilir. Ters görüntü beyindeki görme merkezinde düz olarak algılanırak görme olayı gerçekleşmiş olur.


KULAK:

İşitme organımızdır. Ayrıca beyincikle beraber dengemizi sağlayan yarım daire kanalları kulakta bulunur.
Kulak dıştan içe doğru; dış kulak, orta kulak ve iç kulak olmak üzere üç bölümden oluşur.

Dış kulak:
Kulak kepçesi, kulak yolu ve kulak zarından oluşur.
Kulak kepçesi ses dalgalarını toplayarak kulak yoluna iletir.
Kulak yolu toplanan ses dalgalarını kulak zarına iletir. Kulak yolunun yapısında bulunan sıvı ve kıllar, kir ve tozun kulağın içine girmesini engeller.
Kulak zarına gelen ses dalgaları kulak zarını titreştirir ve bu titreşimler buradan orta kulağa aktarılır
Orta kulak:
Vücudumuzun en küçük kemikleri çekiç, örs ve üzengi kemikleri, oval pencere ve östaki borusu burada bulunur.
Kulak zarından gelen titreşimler çekiç, örs ve üzengi kemiklerinden geçerek oval pencereye iletir.
Oval pencereye gelen titreşimler buradan iç kulağa iletilir.
Östaki borusunun duyma olayında bir görevi yoktur. Östaki borusu yutağa açılan bir yapıdır. Bu sayede östaki borusu, orta kulak ile dış ortam arasındaki basınç farkını dengeleyerek kulak zarının yırtılmasını önler.
İç kulak:
Dalız, salyangoz ve yarım daire kanalları burada bulunur.
Dalız, oval pencereden titreşimleri salyangoza iletir.
Salyangoz içerisinde bulunan sinirler sesi beyine iletir.
Yarım daire kanallarının duyma olayı ile ilgili görevi yoktur. Beyinciğe vücudun dengesi için yardımcı olur.

Duyma olayı nasıl gerçekleşir?
Çevreden gelen sesler kulak kepçesi tarafından toplanarak kulak yoluna iletilir. Kulak yoluna iletilen ses dalgaları kulak zarına gelir ve kulak zarını titreştirir. Kulak zarı titreşimleri çekiç, örs ve üzengi kemiklerine iletir. Çekiç, örs ve üzengi kemikleri bu titreşimleri artırarak oval pencereye iletir. Oval pencereye gelen titreşimler buradan dalıza, dalızdan da salyangoza geçer. Salyangozda bulunan duyu almaçları gelen titreşimleri algılar ve sinirler aracılığı ile beyindeki işitme merkezine yollar. Bu şekilde duyma olayı gerçekleşmiş olur.



BURUN:

Burun hem koklama organı hem de solunum sistemi organıdır.
Kemik ve kıkırdaktan oluşmuştur. İçi mukus tabakası ile kaplıdır. Bu salgı burnun nemli kalmasını sağlar. Ayrıca mukus salgısı ve burun kılları, soluk alma ile burna giren toz ve mikropları tutar. Burnun içindeki kılcal damarlar ise solunan havayı ısıtır. Burnun üst kısmında sarı bölge bulunur. Koklama ile ilgili yapılar bu bölgede yer alır.

Koku alma olayı nasıl gerçekleşir?
Cisimlerden havaya karışan koku tanecikleri solunan hava ile burundan içeri girer. Bu tanecikler mukus sıvısı içinde çözünürler. Çözünen koku tanecikleri sarı bölge içinde yer alan duyu almaçları tarafından algılanır ve sinirler aracılığla beyindeki koku alma merkezine iletilir. Bu şekilde koku alma olayı gerçekleşir.
Yiyip içtiğimiz besinlerin tadını alabilmek için besinlerin tükürükte çözünmesi gerekir. Dilin üzerinde tatları algılamayı sağlayan tat tomurcukları bulunur. Dilimizin her bölgesi tüm tatları alır. Ancak dilimizin bazı bölgelerinde bazı tatları alan tat tomurcukları fazladır. Dilimizin ucu tatlı, ön yanlar tuzlu, arka yanlar ekşi ve arkası acı tadını daha fazla alır.
Koku yorgunluğu:
Burundaki duyu hücreleri çabuk yorulur. Burna sürekli aynı koku gelirse hissedilen koku zamanla azalır veya koku hiç hissedilemez. Buna koku yorgunluğu denir.

DİL:


Dil, yiyip içtiğimiz besinlerin tatlarını almamızı sağlayan duyu organımızdır. Ayrıca çiğnemeye, yutmaya ve konuşmaya yardımcı olur.
Tat alma olayı nasıl gerçekleşir?
Tat tanecikleri tükürük sıvısı içinde çözünür. Çözünen tanecikler tat tomurcuklarındaki duyu almaçlarını uyarır. Duyu almaçları aldıkları uyarıyı tat alma sinirlerine iletir. Tat alma sinirleri de beyindeki tat alma merkezine iletir ve tat alma olayı gerçekleşir.
Koku alma ve tat alma duyuları arasındaki ilişki:
Koku ve tat alma duyuları ile beyne aktarılan uyarılar, beyinde aynı merkez tarafından değerlendirilip yorumlanır. Bu nedenle kokusunu alamadığımız bir besinin tadını da alamayız. Grip veya nezle olduğumuz zamanlarda kokusunu alamadığımız besinlerden tat alamayız.

DERİ:


Sertlik, yumuşaklık, basınç, sıcaklık, soğukluk bigi uyarıları algılar.
En büyük duyu organımızdır.Vücudumuzun dışını tamamen sarar.
Üst deri ve alt deri olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Üst deri: Üst tarafı yassı ve ölü hücrelerden oluşan ve iç kısmına göre daha sert olan bir tabaka ile örtülüdür. Bu tabaka, derinin alt kısımlarını korumakla görevlidir. Üst derinin alt tarafı ise deriye rengini veren özel yapılardan(pigment) oluşur.
Alt deri: Canlı hücrelerden oluşur ve üst deriye göre daha kalın bir yapısı vardır. Kan damarları, ter bezleri, kıl kökleri, yağ bezleri, sinirler ve kıl kasları burada yer alır. En alt kısmında yağ tabakası bulunur. Bu tabaka vücudumuzu darbelerden koruyarak vücuttaki ısı kaybını önler. Ter bezleri ise terleme ile boşaltıma yardımcı olur.
Derimizle nasıl hissederiz?
Alt derideki duyu almaçları sıcak, soğuk, basınç, sertlik, yumuşaklık gibi duyuları algılar. Duyu almaçları ile alınan duyular, sinirler yoluyla beyne iletilir ve burada değerlendirilip algılanır.
Derinin her yerinde aynı oranda duyu almacı yoktur. Bu yüzden de algılama duyusu derimizin her bölgesinde aynı değildir. Parmak uçları, dudaklar gibi bölgelerde algılama daha fazladır.


Duyu organlarının kusurlarının giderilmesinde kullanılan teknolojiler:
Miyop olan kişiler yakını görmelerine rağmen uzaktaki cisimleri net göremezler. Net görüntü elde edebilmek için takılan gözlük ve lenslerde kalın kenarlı mercek kullanılır.
Hipermetrop olan kişiler uzağı görmelerine rağmen yakındaki cisimleri net göremezler. Net görüntü elde edebilmek için takılan gözlük ve lenslerde ince kenarlı mercek kullanılır.
Astigmat göz kusurunda görüntü bulanıktır. Bu kusur, silindirik mercekle düzeltilir.
Şaşılık göz kusuru doğuştandır. Ameliyatla düzeltilir.
Görme engelliler, yazıları okumak için Braille (Breyıl) alfabesi kullanırlar. Bu alfabede harfler kabartma noktalardan oluşmaktadır.
İşitme ile ilgili aksaklıkların birçoğu çeşitli teknolojik işitme cihazları yardımıyla geçici biçimde giderilebilmektedir.
Deri hastalıklarının teşhis ve tedavisinde Dermatoskop adı verilen teknolojik cihaz kullanılır. Bu cihaz derideki güneş lekelerini ve benleri inceleyerek kanser riskinin olup olmadığını belirler.
Burun hastalıklarından korunmak veya tedavi olmak içinse ilaç, aşı ve burun maskeleri gibi yöntem ve araçlardan yararlanılır.
Tat alma organımız dilde de çeşitli rahatsızlıklar yaşayabiliriz. Bu hastalığın tedavisinde çeşitli damlalar ve teknolojik aletler kullanılmaktadır.

DUYU ORGANLARIMIZIN SAĞLIĞI
Göz Sağlığımızı Korumak İçin Almamız Gereken Tedbirler:
  • Gözümüzü temiz tutmalıyız.
  • Başkasına ait lensi veya gözlüğü takmamalıyız.
  • Başkasına ait havlu, mendil gibi eşyaları kullanmamalıyız.
  • Televizyonu yakından izlememeliyiz.
  • Bilgisayar ekranına uzun süre bakmamalıyız.
  • Yazma ve okuma sırasında gözümüz ile nesne arasında yaklaşık 25-30 cm mesafe olmalı.
  • Aşırı güneş ışığından korunmak için güneş gözlüğü kullanmalıyız.
  • Göz sağlığı için A vitamini içeren besinler (havuç, yeşil sebzeler, yumurta) tüketmeliyiz.
  • Herhangi bir rahatsızlık anında doktora gitmeliyiz.
Kulak Sağlığımızı Korumak İçin Almamız Gereken Tedbirler:
  • Kulağımızı temiz tutmalıyız.
  • Kulağımıza herhangi bir nesne sokmamalıyız.
  • Yüksek sesli ortamlarda bulunmamalı, bulunduğumuz taktirde ağzımızı açık tutmalıyız.
  • Kulağımızı darbelerden ve soğuktan korumalıyız.
  • Kulağımıza su kaçtığında kulağımızı kurulamalıyız.
  • Diş çürüklerini; burun, geniz ve boğaz enfeksiyonlarını zamanında tedavi ettirmeliyiz.
  • Herhangi bir rahatsızlık anında doktora gitmeliyiz.
Burun Sağlığımızı Korumak İçin Almamız Gereken Tedbirler:
  • Burnumuzu karıştırmamalıyız.
  • Burun kıllarını koparmamalıyız.
  • Burun içine bir şey sokmamalıyız.
  • Ne olduğunu bilmediğimiz maddeleri koklamamalıyız.
  • Burnumuz tıkanmışsa mutlaka temizlemeliyiz.
Dil Sağlığımızı Korumak İçin Almamız Gereken Tedbirler:
  • Ağız temizliğine önem vermeliyiz.
  • Çok soğuk ve çok sıcak yiyecekler yememeli ve içecekler içmemeliyiz.
  • Dişlerimizi fırçalarken dilimizin üzerini dikkatlice arkadan öne doğru fırçalamalıyız.
  • Ne olduğunu bilmediğimiz maddelerin tadına bakmamalıyız.
Deri Sağlığımızı Korumak İçin Almamız Tedbirler:
  • Vücudumuzu temiz tutup sık sık banyo yapmalıyız.
  • Derimizi ezilme, kesilme ve yanıklardan korumalıyız.
  • Bol bol su içmeliyiz.
  • Güneş altında fazla kalmamalıyız.