Evrendeki yıldızları saymak bir kumsaldaki
kum tanelerini saymaya benzetilebilir. Ancak kum tanelerini tek tek saymak
mümkün değil. Kumsalın yüzey alanı, kum tabakasının ortalama kalınlığı ve kum
tanelerinin ortalama hacmi belirlenebilirse kum tanelerinin sayısı
hesaplanabilir.
ABD’deki Cornell Üniversitesi’nde ‘Bir
Astronoma Sor’ servisinin kurucusu olan bilim insanı David Kornreich, yaptığı
açıklamada, önce evrenin ölçülerinin bilinmesinin gerektiğini söylüyor:
“Evren sonsuz bir genişliğe sahip mi değil mi bilmiyoruz.
Gözlemleyebildiğimiz sınırların geçmişi (başlangıç noktası olan Big Bang –
Büyük Patlama) 13,8 milyar yıl geriye gidiyor. 1 ışık yılı mesafenin yaklaşık
10 trilyon kilometre olduğunu da dikkate alırsak, görebildiğimiz evrenin yarı
çapının 48 milyar ışık yılı olduğunu söyleyebiliriz.”
Evrenin merkezinde olmadığımızı, şeklini
tam olarak bilmediğimizi ve hızlanarak genişlediğini düşünürsek evrenin
gerçekte görebildiğimizden daha büyük olduğu söylenebilir. Ayrıca
yıldızlar uzayda homojen olarak dağılmaz. Örneğin galaksiler (yıldız kümeleri –
gökadalar), yıldız yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerdir. Galaksilerdeki yıldız
sayısı birbirinden farklı olsa da, bilim insanları evrendeki yıldız sayısını
hesaplayabilmek için galaksilerin ortalama olarak aynı sayıda yıldız içerdiğini
kabul eder.
Bütün bu veriler ışığında,
gökbilimci David Kornreich tüm evrende en az 10 trilyon galaksi olduğunu varsayıyor.
Her galakside ise Samanyolu’ndaki gibi ortalama 100 milyar yıldız yer aldığını
düşünerek toplam yıldız miktarını şu şekilde ortaya çıkarıyor:
1,000,000,000,000,000,000,000,000
(1’in yanında 24 tane sıfır var)
hayatimizfenbilimleri.blogspot.com
hayatımız fen!
hayatımız fen bilimlkeri!
0 Yorumlar