8.SINIF 1.ÜNİTE : MEVSİMLER VE İKLİM
HAVA OLAYLARI
Dünya’yı
diğer gezegenlerden ayıran özellilerinin başında üzerinde hava olaylarının
görülmesi ve canlı yaşamına olanak sağlayan atmosferinin var olması
gelir. Atmosfer %78 Azot - % 21 Oksijen - % 1 su
buharı, karbondioksit ve diğer gazlardan oluşur.
Su buharı hava
olaylarının gerçekleşmesi için, karbondioksit ise fotosentez olayı için
gereklidir. Bu gazların oranı zamanla değişebilir. Mesela, karbondioksit
oranının artması atmosferin güneş ışınlarını tutma oranını artırır. Bu özelliğe
göre karbondioksit miktarının artması hava sıcaklığının artmasına, azalması ise
hava sıcaklığının azalmasına sebep olur.
Bilim adamları
çeşitli gözlem araç ve gereçlerle hava raporunu gözlemleyerek hazırlar ve elde
ettikleri verileri bilimsel olarak karlı, yağmurlu, rüzgârlı vb. şekilde
yorumlarlar.
Hava olayları
yeryüzünde bitki türleri, hayvan türleri dağılımının oranını, toprak oluşumu ve
türlerini, denizlerin tuzluluk oranını vb. oluşumları etkiler.
• RÜZGÂRLAR:
Atmosferdeki
hava ağırlığından dolayı Dünya üzerine basınç uygular. Ancak atmosfer basıncı
Dünya üzerindeki her noktada aynı değildir. Kimi yerde alçak, kimi yerde
yüksektir. ( Dünya yüzeyinde yükseldikçe atmosfer basıncı azalır.) Bu basınç
farkı rüzgârların oluşmasına sebep olur.
• Yatay yönde meydana
gelen hava hareketlerine rüzgâr denir. Geldikleri yerlerin sıcaklıklarını
gittikleri yerlere taşıyan rüzgârların sebebi basınç farkıdır. Rüzgâr oluşumu
Dünyamızın günlük dönüş hareketiyle sürekli devam eder. Rüzgârlar zaman zaman
hız değiştirerek bazen sakin esen meltemler bazen ise fırtınalar, kasırgalar
meydana gelir. Hızları farklı olan rüzgârların çevrelerine olan etkileri de
farklıdır. Rüzgârların etkileri “Beaufort (Bifort) Ölçeği” ile
tanımlanır. Bifort ölçeğine bakıldığında rüzgârın hızı artınca kuvveti ve
etkisi de artmaktadır.
Rüzgâr
|
Kuvveti
|
Hızı (km/h)
|
Etkisi
|
Sakin
|
0
|
.............
|
Duman dikey olarak yükselir
|
Esinti (Yel)
|
1
|
1–5 km/h
|
Rüzgar dumanı sürükler(eğri bir duman oluşur)
|
Hafif meltem
|
2
|
6–11 km/h
|
Rüzgar dumanı sürükler (rüzgar yüzde hissedilir)
|
Meltem
|
3
|
12–19 km/h
|
Yapraklar ve ince dallar sürekli hareket eder,
bayraklar dalgalanmaya başlar
|
Orta şiddetli meltem
|
4
|
20–29 km/h
|
Toz ve kağıt parçaları uçuşur, Küçük dallar oynar
|
Sertçe meltem
|
5
|
30–39 km/h
|
Küçük ağaçlar sallanır. Göllerde küçük dalgalar
oluşur
|
Kuvvetli melten
|
6
|
40–50 km/h
|
Ağaçların büyük dalları hareket eder. Şemsiye
kullanmak zorlaşır
|
Fırtınamsı rüzgâr
|
7
|
51–61 km/h
|
Ağaçlar bütün olarak sallanır. Rüzgâra karşı
yürümek zorlaşır
|
Fırtına
|
8
|
62–74 km/h
|
Ağaç dalları kırılır. Yürümek çok zordur
|
Kuvvetli fırtına
|
9
|
75–87 km/h
|
Bacalara
zarar verir. Çatılardaki kiremitler uçar
|
Tam fırtına
|
10
|
88–101 km/h
|
Kıyılar dışında nadir görülür. Ağaçlar köklerinden
sökülür.
|
Çok şiddetli fırtına
|
11
|
102–117 km/h
|
Çok seyrek görülür. Geniş ölçekli zarar verir
|
Kasırga (Tayfun)
|
12
|
≥ 118 km/h
|
Toplu yıkım olur
|
• Hortumlar ve Kasırgalar: Bazı rüzgârlar belirli bir yönde kuvvetli bir şekilde eserken bazıları ise kendi ekseni etrafında döner. Sıcak hava alanlarında hızlı bir şekilde kendi ekseni etrafında dönen rüzgârların en küçüğüne şeytan kulesi, ortancasına hortum, en büyüğüne kasırga denir.
v Bir hortumun
oluşabilmesi için atmosferin yüksek bölümlerine kadar çıkabilecek, aşağıda
sıcak ve nemli hava ile yukarıda soğuk ve kuru havanın olması gerekir. Dar bir
alanda sıcak hava ile soğuk hava aniden yer değiştirir ve hortum oluşur. Hortum
ucunun yere değmesiyle birlikte rastladığı her şeyi içine çekmeye çalışır.
Böylece şiddetli şekilde dönen, su, toz ve diğer yabancı maddelerden oluşan
siyaha yakın koyu renkli bir sütun halini alır. Türkiye’de hortumlar nadiren görülür.
Çoğu hortum yarım saatten fazla sürmez, hatta bazıları sadece birkaç dakika
sürer.
v Kasırgalar sadece suyun sıcak ve havanın
nemli olduğu tropikal okyanuslarda görülür. Bir kasırganın oluşabilmesi için
öncelikle okyanus suyunun sıcaklığının en az 27º C olması gerekir. Su sıcaklığı bu
seviyeye ulaştığında okyanus yüzeyindeki ılık ve nemli hava konveksiyon yoluyla
yükselmeye başlar. Bu havanın çevresinde girdap gibi dönen güçlü bir rüzgâr
oluşur. Ardından yağmur bulutları toplanır ve fırtına patlar. Fırtınanın kasırga sayılması için rüzgarın en az
118 km/h'lik bir sürate
ulaşması gerekir.
v Kasırga durgun bir
merkezin çevresinde
dev bir girdap gibi döner. Kasıgalar, hortumlara
göre çok daha geniş alanlara
yayılır, daha uzun ömürlü ve daha bölgesel olup yavaş hareket ederler.
Kasırganın
gözü: Kasırganın merkezindeki genişliği 30–40 km’yi bulan hava sütunudur.
Burada hava basıncı düşüktür ve rüzgârın hızı azdır.
Havadaki Nem:
Okyanuslarda,
göllerde, nehirlerde ve topraklarda bulunan su buharlaşarak; bitkiler ve
hayvanlardaki su ise solunum ve terleme ile dışarı atılarak havaya karışır.
Havaya karışan bu su, (yani atmosferdeki su buharı) havanın içerdiği nem
miktarını belirler. Havadaki nem atmosferin her yerinde aynı değildir. (havanın
bulunduğu yere ve sıcaklığına göre değişir) Deniz ve okyanuslar üzerindeki
hava, kara üzerlerindeki havaya göre daha nemlidir.) Havanın sıcaklığı arttıkça
havadaki nem miktarı da artar. Soğuk havada nem yoğuşacağı için sıcak havaya
oranla soğuk hava daha az nem içerir. Nemli hava yükselirken sıcaklığının
düşmesiyle soğur ve bu durumda havadaki nem de yoğuşarak su damlacıkları haline
gelir. Su damlacıkları da bir araya toplanıp bulut haline gelerek farklı yağış
şekilleri ile yeryüzüne döner. Bu durumda yağış şeklini nemin yoğuştuğu yer ve
havanın sıcaklığı belirler.
YAĞIŞ ŞEKİLLERİ
Nemli
hava gökyüzüne yakın yerlerde yoğunlaşırsa;
Yağmur: Bulutlardaki su buharı bir araya gelerek
su damlacıklarını oluştururlar. Böylece yoğunlaşan su buharı yeryüzüne yağmur
olarak iner.
Kar: Soğuk hava etkisiyle karşılaşan su
buharı buz kristalleri haline gelir. Buz kristalleri birleşerek kar tanelerini
oluşturur. Kar taneleri yeryüzüne iner. (Eğer yeryüzü sıcaklığı suyun donma
noktasında veya daha düşükse yağış kar şeklinde olur)
Dolu: Su buharı bulutlardan yeryüzüne inerken
soğuk havayla karşılaşınca bulutun üst katmanına sürüklenir katılaşır ve bir
araya gelerek buz toplarını yani doluyu oluşturur.
Nemli hava yeryüzüne yakın yerde
yoğunlaşırsa,
Çiy: geceleyin hava
serinler ve ortam sıcaklığının düşmesiyle havadaki su buharı yoğunlaşarak
toprağın, ağaç dallarının ve yaprakların üzerinde çiy adı verilen su
damlacıkları halinde toplanır.
Kırağı: Eğer ortam sıcaklığı 0ºC’nin altında ise su buharı sıvı hale
geçmeden yeryüzündeki cisimler üzerinde donar. Bu durumda kırağı meydana gelir.
Sis:
Atmosferin yeryüzüne çok yakın kısımlarındaki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan buluta sis
adı verilir. Yükseklerdeki bulutlar havanın soğumasıyla oluşurken sis soğuk
olan yeryüzünün hemen üzerindeki havada bulunan su buharının yoğuşmasıyla
meydana gelir.
Hava
Olaylarının Sebebi: Belli bir alanın üstündeki havanın normalden daha
fazla sıkışması ile oluşturduğu basınç, yüksek hava basıncıdır. Bunun tersi
olarak havanın normalden daha seyrek olması halinde yaptığı basınç; ise alçak
hava basıncıdır. Atmosferdeki alçak ve yüksek basınç; alanları sıcaklık
farklılıklarından ortaya çıkar. Isınan hava yükselir ve havayı oluşturan
tanecikler daha soğuk alanlara doğru giderek oralarda birikir. Bir bölgede
yüksek basınç varsa buradaki hava çevresindeki alçak basınç alanlarına doğru
hareket eder. Bu şekilde, havanın yer değiştirmesiyle oluşan hareketi yani
rüzgarı yüzümüzde hissederiz.
GÜNLÜK VE MEVSİMSEL SICAKLIK DEĞİŞİMLERİ
Dünya'nın Dönüş Ekseni |
Dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşü: Dünyamızın
kendi ekseni etrafında dönüşünü 24 saatte tamamlar. Bu şekilde kendi ekseni
etrafında dönerken Güneş’e bakan yüzünde gündüz arka yüzünde ise gece
yaşanacaktır. Bu nedenle Güneş’e bakan kısmı daha sıcak olup bu yüz aydınlık
olur. Bu yüze değen Güneş ışınları sahip oldukları ısı enerjisini Dünyanın bu
yüzündeki cisimlere aktaracak ve onlarında ısınmalarını sağlayacaktır. Dünyanın
Güneş’e dönük olmayan yüzü Güneş’ten gelen ışınlardan bir süre uzak olacağı
için bu kısımda hava soğuk olur. Dolayısıyla gece ile gündüz arasındaki
sıcaklık farkının Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesinden kaynaklandığını
söyleyebiliriz.
Ekinoks ve Solstis (Gündönümü) Tarihleri |
Dünya’nın Güneş Etrafında Dolanması: Dünyanın Güneş
etrafında dolanması mevsimleri oluşturur. Dünyanın dönme ekseninin eğik olması
nedeniyle Güneş ışınları dik olarak alan bölgeler de sürekli değişir. Dünyada
bir yılda her iki yarım küre farklı farklı mevsimler yaşar. Eğer eksen eğikliği
olmasaydı, Dünya Güneş etrafında dolanırken Güneş ışınlarının yere düşme açısı
değişmeyecek, sıcaklık değişimleri gerçekleşmeyecek, böylece mevsimler
oluşmayacaktı. Ekvator bölgesine güneş ışınları dik olarak geldikleri için bu
bölgenin sıcaklığı çok fazladır. Kutuplara gelen ışınlar ise eğik oldukları
için bu bölgeler yıl boyunca soğuktur. Mevsimlerin meydana gelmesi de Dünyanın eğik duruşu ve Güneş etrafındaki hareketi ile ilgilidir.
|
Dünya, C konumundayken
Güney yarım küreye Güneş ışınları daha dik gelir. Bu nedenle burada yaz
yaşanır. Bu sırada güneş ışınlarının eğik geldiği Kuzey yarım kürede kış
yaşanmaktadır. Dünya A konumundayken tam tersi bir durum meydana gelir.
HAVA OLAYLARI VE YERYÜZÜ
ŞEKİLLERİ
Sıcaklık farkı, yağışlar ve rüzgârlar
yeryüzü şekillerinin oluşumunda etkili olaylardır.
Rüzgârlar: Rüzgârlar bir yandan kil, kum ve toz
gibi parçacıkları havada taşırken bir yandan da daha büyük kaya parçalarının
birkaç santimetre hareket ettirerek yeryüzü şekillerini değiştirmektedir.
Çöllerde ve deniz kıyılarında rüzgâr tarafından taşınan kum; kayaların ve
çalılıkların etrafında birikip gelişmeye devam ederek zamanla kumulları
oluşturmaktadır.
Sıcaklık: Gündüzleri sıcaklığın etkisiyle genleşen
kayalar, geceleri havanın soğumasıyla büzülür. Bu durumun sürekli tekrarlanması
ile kayalarda parçalanmalar ve çatlamalar meydana gelir. Yarı nemli bölgelerde
bu çatlaklara dolan yağmur suları donarak parçalanmayı hızlandırır. Rüzgârla
gelen parçacıklar geniş kayalara çarpınca zımpara etkisi yaparak kayaların
yüzeyini bazen törpüleyip parlatırken bazen de parçalanmasına sebep olur.
Rüzgârlar, sürati azaldığında taşıdığı parçacıkları ve kumu bir yerlerde
bırakır.
İKLİM VE HAVA OLAYLARI
İklim: geniş
bölgelerde uzun zaman diliminde gerçekleşen hava olaylarının ortalamasıdır.
Dünya'da Birbirinden farklı bir çok iklim bulunmaktadır. Dünya‘nın oluşumundan
bu yana iklimler aynı kalmamış zamanla değişimlere uğramıştır. Milyonlarca yıl
önce belki de birçok bölge levha hareketleri nedeniyle farklı yerlerdeydi ve
farklı iklim özelliklerine sahipti. Günümüzde de Dünya'daki ortalama sıcaklık
giderek artmaktadır. Küresel ısınma olarak adlandırılan bu değişimin sera gazı
miktarının artışından kaynaklandığını düşünen bilim insanları, sıcaklık
artışının devam etmesi halinde, bu durumun kalıcı iklim değişikliklerine neden
olacağını söylemektedirler.
İKLİM VE HAVA OLAYLARI ARASINDAKİ FARK
|
|
İKLİM
|
HAVA OLAYLARI
|
Geniş
bölgelerde ve çok uzun zaman içinde aynı
kalan
ortalama hava şartlarıdır. Örneğin, Ankara'da
yazlar genel
olarak açık, az bulutlu, sıcak ve hafif
rüzgarlı
geçer. Buna göre Ankara'nın yaz mevsimi için
iklim
özelliği "Ankara yazın sıcak ve kuraktır" şeklinde
tanımlanır.
|
Belirli bir
yerde ve kısa bir süre içinde(günlük, haftahk vs.) etkili olan hava
şartlarıdır. Örneğin, Ankara'da bir yaz gününde sabah hava açık ve sakin iken
öğle saatlerinde hava birden bulutlanabilir ve öğleden sonra bir yağış
görülebilir.
Fakat bu durum Ankara'da yaz boyunca görülen bir olay değildir. Günlük bir
hava durumudur.
|
İklimi
meydana getiren meteorolojik etkenlerin analizi
ile uğraşan
bilim dalma "klimatoloji (iklim
bilim)"
denir. Bu
bilim dalı meteorolojinin yaptığı gözlemleri
canlı yaşamı
açısından inceleyerek açıklamaya çalışır.
Yeryüzünde
görülen başlıca iklim tiplerini, oluşum nedenlerini, özelliklerini ve insan
yaşamı üzerine etkilerini inceler.
|
Atmosfer
içinde oluşan sıcaklık değişmelerini ve buna bağlı olarak oluşan hava
olaylarını inceleyerek hava tahminleri yapan bilim dalına "meteoroloji" denir. Meteoroloji,
atmosferde meydana gelen hava olaylarının oluşumunu, gelişimini ve değişimini
nedenleri ile inceler. Bu olayların canlılar ve dünya açısından doğuracağı
sonuçları
araştırır.
|
Klimatoloji
ile uğraşan bilim insanlarına "iklim
bilimci"
denir.
|
Meteoroloji
bilimi ile uğraşan uzmanlara
"meteorolog" denir.
|
En az 30 –
35 yıllık hava durumuna ait ortalama veriler ile belirlenir
|
Günün 07.00,
14.00 ve 21.00 olmak üzere farklı saatlerinde yapılan günlük gözlemlerle belirlenir.
|
İklim ve hava olayları
birbirini yakından ilgilendiren olaylardır. Kara-deniz, deniz-buz, deniz-hava
etkileşimleri; volkanik gazlar, insan faaliyetleri, arazi kullanımı, Güneş'ten
gelen ve yansıyan ışınlar gibi etkenler iklimin temel elemanlarıdır. Bu
elemanların atmosfer üzerinde; uzun süreler sonunda oluşan etkileri Dünya'daki
iklim tiplerini meydana getirirken kısa süreler (günlük, haftalık vs.) sonunda
oluşan etkileri de hava olaylarını meydana getirir.
İnsanlar eskiden beri hayvan
davranışlarına bakarak hava durumu tahminleri yapmışlardır. ( yağmur yağmadan
hemen önce tarla farelerinin yuvalardan dışarıya çıktığı, köstebeklerin
yuvalarına bir girip- bir çıktıklarını, kurtların acı acı uludukları, keçilerin
ve koçların boynuzlarını sağa sola vurdukları söylenmektedir.) Bu durum hala
devam etse de meteoroloji uzmanları artık çok ileri teknolojiler
kullanmaktadır. Dünya yörüngesine yerleştirilen meteoroloji uyduları
atmosferdeki hava hareketlerini gözlemlemektedir. Deniz meteorolojisi,
rüzgârın yönünü ve hızını, denizdeki görüş uzaklığını, bulutluluk miktarını
gözlemler.
Havanın nasıl olacağını bilmek
özellikle pilotlar, kaptanlar, balıkçılar ve çiftçiler için oldukça önemlidir.
Uzun yola çıkacak sürücüler de yolların durumunu öğrenmek için hava durumunu
takip ederek meteorologların görüş ve önerilerini dikkate alırlar. Bu nedenle
doğru hava tahminleri, insanları kötü hava şartlarına karşı uyarır. Böylece can
ve mal kaybı önlenebilir.
BASINÇ – ALÇAK VE YÜKSEK BASINÇ ALANLARI
Atmosferimizde bulunan Azot, Oksijen,
Karbondioksit, Su Buharı vb... gazların ağırlıklarından dolayı yaşadığımız
alan yani yeryüzünde basınç oluşmasına neden olur.
Bunu şu şekilde düşünebilirsiniz. Sınıfınızı, çalışma
alanınızı uzun süre havalandırmadan orada yaşarsanız sürekli soluk alıp
verdiğiniz için oradaki gaz oranını yükseltmiş olursunuz. Dışarıdan bir
arkadaşınız veya aile üyelerinden birileri odaya girdiğinde muhtemelen odanın
kötü koktuğunu, nefes alamadığını ve o ortamın havalandırılması gerektiğini
söyleyecektir.
Yeryüzünde oluşan basınç ise bulunduğumuz yere göre
farklılık gösterir. Bazı alanlarda çok fazla miktarda atmosfer gazı vardır bazı
alanlarda daha az atmosfer gazı vardır. Bu azlık ve çokluğa göre bazı
yerler alçak basınç alanı bazı yerler ise yüksek basınç alanı etkisindedir.
Yukarıda verdiğimiz örneğe geri dönersek odanızda çok
fazla miktarda gaz olduğu için Odanız – Yüksek Basınç Alanı,
Dışarıda odanıza göre daha az yoğunlukta gaz olduğu için Dışarısı da
Alçak Basınç Alanı olacaktır.
Yani yeryüzünde gaz oranı fazla ise Yüksek Basınç
Alanı, gaz oranı az ise Alçak Basınç Alanı olarak
adlandırılır. Şimdi Yüksek Basınç Alanı ve Alçak Basınç alanlarının temel
özelliklerine göz atalım.
Dersimiz Fen Bilimleri ,
Hayatimizfen !
0 Yorumlar